AYDIN 89/2 Jandarma


OKYANUSYARISCI

Uçurum

Uçurum

Yazan:Can DÜNDAR |Uçurum senin içine bakar
     
 Gece yarısıydı. Arabadaydım. Radyo Maydonoz'da Selim gazete köşelerinden internete yayılmış bir öykü¬yü anlatıyordu. Kulak kesildim: "Bir sonbahar günü Londra'daki doktor muayenehanesinin bekleme odasında otu-ran adam, yaprakların dökülmesini hüzün¬lü bir gülümsemeyle seyrediyordu. Biraz sonra muayene odasında doktor, teşhisi açıkladı kendisine: '- Bay Winkelman, beyninizde bir ur var. Hemen ameliyat olmalısınız.' Yüz hatları gerildi Winkelman'ın: '- İngiltere'de bu ameliyatı yapabi¬lecek doktor var mı' diye sordu. '- Amerika'da yaşadığınıza göre orada olmanızı öneririm' dedi doktor; 'Zaten sizi ameliyat edebilecek tek operatör olan Charles Wronkow da orada yaşıyor. Winkelman teşekkür edip ayrıldı. Ote¬le giderken derin derin düşünüyor ve yere dökülen yaprakları ayaklarıyla yavaşça iti¬yordu. Birkaç gün sonra gazeteler tanınmış Amerikalı operatör Charles Wronkow'un İngiltere'de tatilini geçirirken intihar ettiği haberini verdiler. Polis, böyle tanınmış bir doktorun ne¬den Wilkelman adı altında, Londra'nın yoksul bir mahallesindeki otelde kaldığını merak ediyordu."
* * * Bu öyküyü dinlediğim gecenin sabahın¬da gazeteler Reve Favaloro'nun intihar haberini duyurmuşlardı. Favaloro, 1967'de bulduğu by-pass yöntemiyle kalp ameliyatlarında bir çığır açan ve milyonlarca hastayı kurtaran Ar¬jantinli cerrahtı. Buenos Aires'teki muhte¬şem villasında kalbine sıktığı tek kurşunla son vermişti hayatına... Milyonların kalbine giden kanalları açan bir insanın, kendi yüreğindeki tıkanmaya deva bulamaması ve sonunda onu kurşun¬layarak susturması ne trajik bir final!.. Bütün bir salonu gülmekten kırıp geçir¬dikten sonra çekildiği makyaj odasında ses-sizce ağlayan bir palyaço gibi... Çevremize yaydığımız ışıktan biz nasiplenemeyiz çoğu zaman... insanın sözü geçmez, gücü yetmez ba¬zen kendine... En güzel aşk filmlerinde oynayan kadın, alabildiğine mutsuzdur bakarsanız... Diline doladığı herkesin iç dünyasını ka¬lemiyle didikleyen yazar, kendi içindeki keş-mekeşi tariften acizdir. Cemaate iman telkin ederken içten içe Tanrı'yı sorgulamaya başlamış bir din ada-mı kadar çaresiz, kıvranır insan... Yalnızlık korkusunu bastırmak için ömrü boyunca sayısız kadına tutulmuş bir Kazanova'nın sonunda anavatanı yalnızlığa dönmesi, ...ya da cehennemi bir cephede gün bo¬yu askerlerine cesaret aşılayan kumandanın gece karargahta korkudan titremesi gibi, ...en yakından tanıdığı zaafı, en güven¬diği yanına yakıştıramaz insan: ...ve kendini en bildiği yerinden vurur: Kalpse kalp; beyinse beyin... ...bir kurşunla durur.
* * * Çünkü en beteridir kendisiyle savaşan¬ların, kendine yenilmesi... İnanmadan din adamı olarak kalamaz¬sınız; sevmeden aşık rolü oynayamaz, cesa-retsiz savaşamazsınız; beyninizde bir urla beyinlere deva, kalbinizde kanayan bir ya-rayla kalplere şifa taşıyamazsınız. Bu kuşatmayı yarmak için o "zaaf”ları¬nızı yok etmek zorundasınızdır; çoğu kez kendinizden vazgeçmek pahasına... insan, kendine rağmen gider o zaman...gençliğinde nice cana kıydığı kılıcının üzerine karnıyla yatıveren yaşlı bir Samuray savaşçısı ya da intihar için artık hükmedemediği tanıdık bir mikrofonu seçen Zeki Müren gibi, ölümü beklemeden onun kol¬larına koşar. Bazen uluorta, bazen yapayalnız, ...uçsuz bucaksız bir boşluğa akar... Malum; "uzun süre uçuruma bakar¬san, uçurum da senin içine bakar." Can DÜNDAR
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol